Otizm Nedir?(Makale-4)

Otizm, Yaygın Gelişimsel Bozukluklar (YGB) başlığı altında yer alan dört gelişim probleminden bir tanesidir. Hayat boyu sürmesi problemin ciddiyetini ortaya koyan en önemli faktördür. Bu problem kişinin sosyal hayatını, iletişim becerilerini ve davranışlarını etkilemektedir.

Otizmin Bilimsel Olarak Açıklaması:

Otizm ilk kez 1943 yılında, zihinsel engelli 11 çocuğun, diğer zihinsel engelli ya da şizofren olan çocuklarla benzer şekilde davranmadıklarını fark eden Amerikalı çocuk psikiyatristi Leo Kanner tarafından tanımlanmıştır. Kanner; çevreye karşı duyarsızlığı, otizmin en temel semptomu olarak değerlendirmiş ve gözlemlediği 11 çocuğun yaşamlarının başlangıcından itibaren diğer insanlarla ilişkiye giremediklerini belirtmiştir.

Kanner’ın otizm tanımı daha sonraki yıllarda çeşitli kişiler tarafından incelenerek, geliştirilmiştir. Günümüze kadar yapılan tanımları, ölçütleri ya da belirtileri çocuk psikiyatristi Micheal Rutter ve arkadaşları dört başlık altında toplamışlardır:

  1. Otizmin ortaya çıkma sıklığı 30 aylıktan önce görülmektedir.
  2. Çocukların dil ve konuşma gelişiminde belirgin bir gecikme söz konusudur.
  3. Zihinsel gelişmeyle ilgili olmayan ancak sosyal gelişimle ilgili olan yetersizlik söz konusudur. Örnek olarak, sarılma kucaklama gibi fiziksel teması reddetmek, insanlara karşı genel bir ilgisizlik verilebilir.
  4. Kalıplaşmış oyun becerileri gözlenmekle birlikte, aynılığı korumada ısrar etme ve değişikliğe tepki gösterme de belirgin davranışlar arasındadır.

Rutter’ın belirttiği bu ölçütler daha sonra dünyada ve ülkemizde de yaygın olarak kullanılan DSM-IV’e (Amerikan Psikiyatri Birliği: Psikiyatride Hastalıkların Tanımlanması ve Sınıflandırılması El Kitabı) temel olmuştur.

* Bu makale, hiçbir düzenleme yapılmadan, yazıldığı şekilde alıntılanmıştır. Özel Melekler Evi Rehabilitasyon Merkezi, yazı içeriğinde bulunabilecek rahatsızlık verici kelime ve ifadelerden sorumlu değildir.



Bir yanıt yazın